-
Aynı sözlerin üstüne basa basa yürüyorum. Bu sözler, bana göre çok yüksek sözler, içinde bir şarkı var. Bu sözler, öyle sözler ki, söylense kınından sıyrılır, öyle sözler ki, insanı yolda bırakır, yüksekten aşağı insanı bırakır. Söyledim tabi, çokça söyledim, ama söylemek sözün nişanını vurmuyor. Ben kendi kendime söyledim, ayakta durdum, bir sabaha karşı balkondan ışıklara…
-
Çöpçüler ayazı süpürüyor, fırıncılar üçe beşe katlanan ekmeği büyütüyorlardı ellerinde, insan bir yere gelince keder azalıyor sanıyor, oysa kederin ne hayatla ne de yaşamakla ilgisi var. Hayat büyük bir yanılgıdan ibarettir. Adam silahı doğrulttuğunda, kurşun yemiş olmanın tecrübesiyle gözlerimi bile kırpmadım, daha kötü ne olabilir ki dedim, oldu. Şu kara çocukla beni makamına, huzuruna çağırıp,…
-
Sobanın arkasına kıvrılmıştım, dizlerimi karnıma çektim, ellerimi bağladım, duvara baktım. Zaman onar onar atlıyordu, duvardaki resimler değişti, önce bir gazete kağıdı, sonra insan resimleri, ben orada durmuş bekliyordum, zaman iyice hızlandı. Babam geldi sobayı söktü, annem kurumlarını döktü. Ninem yumurta pişirdi, ara sıra eve kedi girdi çıktı girdi. Ben orada uzanmış duvardaki değişen resimlere bakıyordum.…